İletişime Geçin
Trafik hukukundan kaynaklanan davaları iki başlık altında incelememiz gerekmektedir. İlk olarak Trafik Kazalarından kaynaklanan davalar, ikinci olarak ise Trafik idari para cezalarından kaynaklanan davalar.
A)Trafik Kazalarından Kaynaklanan Davalar
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. Maddesi’ne göre trafik kazası; “Karayolları üzerinde bir veya birden fazla aracın karıştığı ölüm, yaralanma ve zararla sonuçlanmış olaydır.” Trafik kazaları ülkemizde ve dünyada her yıl binlerce insanın hayatını kaybetmesine ya da yaralanmasına sebep olmaktadır. Gerek yayalar gerek sürücüler gerekse de yolların kötü olması sebebiyle sürekli kazalar meydana gelmektedir. Karayolları Trafik Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda trafik kazaları konusunda cezai ve hukuki yaptırımlar bulunsa da yine de trafik kazaları meydana gelmektedir. Bu kazalar sonucunda binlerce kişi maddi ve manevi zararlara uğramaktadır. Bu zararların da tazmini için maddi ve manevi tazminat davaları genellikle gündeme gelmektedir. Trafik kazaları genel olarak taksirli suç kapsamında değerlendirilmektedir. Bu konuya örnek vermek gerekirse, taksirle ölüme neden olma, taksirle yaralama vb. Trafik kazaları sonucunda, taksirle yaralama veya taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarının ihlali nedeniyle açılacak davalarda sanığın kusuru, verilecek cezanın belirlenmesi açısından da önem arz etmektedir. Trafik güvenliğini tehlikeye düşürme suçu şikayete tabi değildir. Bu sebeple suçun soruşturması re’sen yapılır. Trafik güvenliğini tehlikeye sokan kişi, bu eylemi neticesinde birinin ölümüne ya da yaralanmasına neden olursa taksirle yaralama veya taksirle öldürme suçunun cezası ile cezalandırılabilecektir. Dolayısıyla ilk olarak trafik kazalarından kaynaklı davaları şu şekilde özetleyebiliriz:
1)Trafik Cezasından Kaynaklı Maddi-Manevi Tazminat Davaları
Trafik kazası sonucu meydana gelmiş olan, ölüm veya yaralanma sonucu meydana gelen zararlar neticesinde bu davalar açılmaktadır. Örneğin ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. Yine Trafik kazası sebebiyle meydana gelebilecek
destekten yoksun kalma tazminatı, tam veya geçici iş göremezlik, kalıcı veya geçici ruhsal bozukluk ; mal varlığı zararlarına trafik kazasında aracın veya araç içerisindeki eşyaların hasara uğraması bu kapsamda değerlendirilmektedir.
2)Trafik Kazaları Neticesinde Taksirli Ölüme Veya Yaralanmaya Neden Olma Sonucu Açılan Ceza Davaları
Trafik kazası neticesinde oluşan ölüm ve yaralanmalarda savcılık re’sen kamu davası açmaktadır. Buna ilişkin hükümler Türk Ceza Kanununun 85 ve 89 maddelerinde belirtilmiştir. Dolayısıyla şikayete bağlı değildir. Trafik kazaları neticesinde taksirle yaralama veya taksirle ölüme sebebiyet verme suçlarının ihlali nedeni ile açılacak davalarda sanığın kusuru verilecek cezanın belirlenmesi açısından önem arz etmektedir. Kazanın meydana gelmesinde kusuru olmayan kişi hakkında kamu davası açılmaz. Açılmış kamu davası neticesinde kusursuz olduğu sabit olan sanık hakkında ceza tayin edilmez. Kusur asli kusur veya tali kusur olarak bilirkişiler tarafından belirlenir.
Mağdur tarafın şikâyetçi olmaması ve mağdur tarafın zararının kısmen veya tamamen karşılanması da bu tür davalarda hâkimin takdirini etkileyecek ve verilecek hapis cezasının başka bir yaptırıma çevrilip çevrilmemesini belirleyecek önemli etkenlerdendir.
3)Trafik Kazalarından Kaynaklı Araç Değer Kayıpları Davaları
Araç değer kaybı davaları, aracın kazadan önce ki piyasa sürüm değeri ile kaza sonrası onarıldıktan sonraki durumu arasında ki farktır. Araç değer kaybı davası olarak adlandırılan bu durum araç sahibine, aracının piyasa değerinde meydana gelen azalmayı karşı taraf sürücüsünden tazmin olanağı sağlamasıdır.
B) Trafik İdari Para Cezalarından Kaynaklanan Davalar
Trafik İdari Para cezaları genel itibariyle 2918 Karayolları ve Trafik Ceza Rehberiyle paralel olarak düzenlenmiştir. Trafik Ceza Rehberinde düzenlenmiş olan ihlaller, sürücülerin ödeyeceği trafik cezaların tutarını göstermekle beraber, sürücünün hangi kanun maddesini ihlal ettiğini de açıklığa kavuşturmaktadır. Kanun maddesini ihlal etmiş olan sürücü eğer tutanakta veya karar da bir hata olduğunu düşünüyorsa bu cezaya karşı itiraz yolunu kullanabilmektedir.
Trafik Ceza Rehberinde belirtilmiş olan ihlallere genel anlamda örnek vermek gerekirse,
1) Sürücü belgesiz olarak motorlu araç kullanmak,
2) Aksine bir işaret bulunmadıkça, trafiği aksatacak veya tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek,
3) Kırmızı ışık kuralına uymamak
4) Hususi otomobili 0,50 promilin üzerinde alkollü olarak kullanmak, Hususi otomobil dışında kalan diğer araçları 0,20 promil üzerinde alkollü olarak kullanmak,
5)Yönetmelikte belirlenen hız sınırlarını % 10’dan % 30’a (otuz dahil) kadar aşmak,
Yukarıda belirtilen ihlaller günümüzde sürücülerin ihlal ettiği en sık maddelerdir. Bu ihlaller sonucunda sürücüler hakkında idari para cezaları düzenlenmektedir. Hakkında idari para cezası düzenlenen sürücü, cezanın yanlış yazıldığını ve hata yapıldığını düşünüyorsa itiraz yoluna gitmektedir. İtiraz yolu ise şu şekildedir: Öncelikle görevli mahkemede dava açılması gerekmektedir. Trafik cezasına itirazda kanunen görevli mahkemeler Sulh Ceza Mahkemeleridir. Bununla beraber şayet trafik cezası ile birlikte aleyhe bir idari işlem de tesis edilmişse (ör: aracın trafikten men edilmesi, sürücü belgesinin geri alınması vb.) bu takdirde artık görevli mahkeme Sulh Ceza Mahkemeleri değil, İdare Mahkemeleri olacaktır. Trafik Cezalarında itirazda yetkili mahkemeler ise cezanın kesildiği yer mahkemesidir. Fakat cezanın kesildiği yerde ikamet edilmiyorsa cezaya itiraz etmek için cezanın kesildiği yerdeki mahkemeye gidilmesi de gerekli değildir. Söz konusu yerdeki mahkemeye hitaben yazılacak dilekçeyi ikamet edilen yerdeki mahkemeler aracılığı ile gönderebilmek mümkündür.