İletişime Geçin
- Gerekçeli karar hakkı, modern hukuk sistemlerinde genel olarak temel bir ilke olarak kabul edilir ve adil bir yargı süreci için oldukça önemlidir. Bu hak, bir kararın nasıl ve ne için alındığının açıklığa kavuşması ve kararın adalet, hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygunluğunun değerlendirilebilmesini sağlar. Özellikle Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 34. maddesi uyarınca ceza davalarına bakan mahkemelerin her türlü kararı, gerekçeli olarak yazılmalıdır. Kararda, kararı etkileyen tüm unsurların detaylı bir şekilde açıklanmasını gerekir.
- Gerekçeli kararların içeriği, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, çekişmeli konular hakkında toplanan delilleri, anlaşmadıkları ve anlaştıkları hususları, delillerin tartışılmasını, ret ve üstün tutulma nedenlerini, sabit görülen vakıaları ve sonuçlarını içermelidir. Ayrıca, hüküm sonucunu, yargılama giderlerini, taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesini, varsa kanun yolları ve süresini, hükmün verildiği tarihi ve hâkimlerin imzalarını içermelidir. Hukuki sebebin açıkça gösterilmesi de zorunludur.
- Gerekçeli kararlar, yargılamada tarafların adil bir yargı sürecine tabi tutulduğundan ve kararın neden alındığı yönünde bir gerekçe sağlayarak hukuki haklarını koruyabildikleri bir hukuki ortam sağlar. Bu hak, demokratik bir hukuk devletinde anayasal olarak güvence altına alınmış olan adil yargılanma hakkını ve hukukun üstünlüğünü destekler.
- Ceza davalarına bakan mahkemelerin her türlü kararı, karşı oy dahil, gerekçeli olarak yazılır (5271 sayılı CMK m.34/1). “Gerekçe” kısmında; mevcut deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra, hükme esas alınan ve reddedilen deliller belirlenmeli, delillerle sonuç arasındaki bağ üzerinde durularak, niçin bu sonuca ulaşıldığı anlatılmak suretiyle hukuki nitelendirmeye yer verilmeli ve sonuç bölümünde açıklanan uygulamaların dayanaklarına değinilmelidir
- Gerekçeli kararlar aynı zamanda yargı sisteminin şeffaflığını ve hesap verebilirliğini de sağlar. Karar veren merciinin işlemlerinde keyfiyet olmaması ve şeffaf olması, toplumun güvenini kazanır ve hukukun üstünlüğünü korur. Ayrıca, gerekçeli kararlar, hukuk sistemindeki içtihat oluşumuna da katkı sağlar ve gelecekteki benzer davaların çözümünde yol gösterici olabilir.
- “Gerekçeli karar hakkı”, genellikle yargı sürecinde bir kararın alınmasını veya bir uygulamanın gerçekleştirilmesini etkileyen tarafın, kararın gerekçesini öğrenme hakkını ifade eder. Bu hakkın temel amacı, kararın nasıl ve neden alındığının açıklığa kavuşması ve kararın adalet, hukuk ve hakkaniyet ilkelerine uygunluğunun değerlendirilebilmesidir.
- Bir hukuk sistemi içinde gerekçeli karar hakkı, bir hakimin veya karar veren merciinin verdiği kararın dayandığı hukuki gerekçelerin açıklanmasını gerektirir. Bu açıklama, kararın hangi kanunlara, içtihatlarına veya delillere dayandığı gibi unsurları içerir. Gerekçeli kararlar, tarafların adil bir yargı sürecine tabi tutulduğundan ve kararın neden alındığını anlamalarını sağlayarak hukuki haklarını koruyabilecekleri bir ortam sağlar.
- Gerekçeli karar hakkı, demokratik bir hukuk devletinde anayasamızda düzenlenen adil yargılanma hakkını ve hukukun üstünlüğünü güvence altına alır. Bu nedenle, bir kararın gerekçesinin açıklanması, hukuk sistemlerinde temel bir ilkedir ve adil bir yargı sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır.
- Yargıtay içtihatlarına göre, gerekçeli kararda yazılması gereken zorunlu unsurlar aşağıda sıralanmıştır:
- İki tarafın iddia ve savunmalarının özeti,
- Tarafların anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar,
- Çekişmeli konular hakkında toplanan deliller,
- Delillerin tartışılması,
- Ret ve üstün tutulma nedenleri,
- Sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç,
- Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini,
- Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını
- Hukuki sebebin açıkça gösterilmesi ise zorunludur.
Gerekçeli Karar Hakkında Yargıtay kararları:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2003/259 K. Şu şekilde açıklamıştır:
- ‘’Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Gerekçe; hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve maddi olaya uygun açıklamasıdır. Gerekçenin dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde; geçerli, yasal ve yeterli olması gerekir. Yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesi yasa koyucunun amacına uygun düşmez ve uygulamada keyfiliğe yol açar.’’
- “Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 maddenin 1. fıkrasının 3. bendine göre; mahkeme kararlarında iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşmadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebebin açıkça gösterilmesi zorunludur.” – Yargıtay 2 Hukuk Dairesi- K.2017/3290
Anayasa, 141/3:
“Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”
Anayasa’nın 141/3 maddesi, bütün mahkemelerin her türlü kararlarını gerekçeli olarak yazma yükümlülüğünü belirtir. Bu hüküm, Yargıtay ve Danıştay’ın da içtihatlarında vurgulandığı gibi, adil yargılanma ilkesini güçlendirir ve hukukun açıklık ve erişilebilirlik ilkesini destekler.
DOKTRİN: Gerekçeli karar hakkı, kişilerin adil bir şekilde yargılanmalarını sağlamayı ve denetlemeyi amaçlamakta; tarafların muhakeme sırasında ileri sürdükleri iddialarının kurallara uygun biçimde incelenip incelenmediğini bilmeleri ve ayrıca demokratik bir toplumda, kendi adlarına verilen yargı kararlarının sebeplerini toplumun öğrenmesinin sağlanması için de gerekli olmaktadır (Sencer Başat ve diğerleri [GK], B. No: 2013/7800, 18/6/2014, §§ 31, 34)