İletişime Geçin
Günümüzde ülkeler arasındaki ekonomik, ticari, siyasi ve kültürel ilişkiler sıklaştıkça bir ülkeden diğer bir ülkeye çalışmak üzere gidenlerin sayısı da artmaktadır. Buna bağlı olarak, yabancılık unsuru taşıyan iş sözleşmelerine uygulanacak hukukun tespiti önemli bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. İş akdi statüsü diğer bir deyişle iş akdine uygulanacak hukukun belirlenmesi, yabancılık unsuru içeren iş akitlerinde MilletlerArası Özel Hukuk hükümlerinin uygulanması sonucu tespit edilebilecektir. İş hukukunda yabancılık unsuru ile kastedilen, işçinin veya işverenin yabancı olması, işverenin işletme merkezinin yabancı bir ülkede bulunuyor olması, işçinin kendi işini mutad olarak yabancı bir ülkede yapıyor olması veya iş sözleşmesinin veya iş ilişkisinin yabancı bir ülke ile sıkı irtibatlı olduğu durumun genelinden anlaşılıyor olmasıdır.
İş sözleşmeleri alanında Kanun koyucunun belirlediği emredici hükümlerin önemi yadsınamaz. Ancak buna rağmen MÖHUK kapsamında tarafların iradesine bırakılmış ve hukuk seçimine imkan tanıyan birçok hüküm bulunmaktadır. Hukukun temel sözleşme serbestisi ilkesine uygun olarak, taraflar iş sözleşmelerine uygulanacak hukuku kural olarak seçebilirler. Tarafların uygulanacak hukuku tespit ettikleri durumlarda, m.2/f.4’e uygun olarak seçilen bu hukukun yalnızca maddi hukuk normları dikkate alınacak olup kanunlar ihtilafı normları iş akdi statüsüne etki etmeyecektir.
MÖHUK m.27/f.2, tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları durumunda iş sözleşmesine uygulanacak olan hukuku düzenlemektedir. Tarafların hukuk seçimi yapmış olmaları durumunda dahi m.27/f.2 uyarınca uygulanacak olan hukukun tespiti zorunludur, zira hukuk seçiminin sınırlarını objektif bağlanma noktasıyla tespit edilecek olan hukuk çizmektedir. MÖHUK m.24/f.4 kuralı ile belirlenen temel kural uyarınca tarafların hukuk seçimi yapmamış olmaları hâlinde sözleşmeyle en sıkı ilişkili olan hukuk, objektif bağlanma noktası olarak o sözleşmenin tabi olacağı hukuku belirleyecektir. Sözleşmeler için genel bağlanma kuralı olarak kabul edilen en sıkı ilişki m.24/f.4’te karakteristik edim kavramıyla somutlaşmıştır.İş sözleşmeleri bakımından özel bir kural niteliğini taşıyan MÖHUK m.27, iş sözleşmesiyle en sıkı ilişkili hukuk olarak karakteristik edimin ifa yeri hukuku olan mutad işyeri hukukunu belirlemiştir. İşçinin işinin tamamını veya bir kısmını müşterileri veya işvereni ile internet üzerinden temasa geçmek suretiyle evinde ifa etmesi durumunda mutad işyeri işçinin evidir.Objektif bağlama kuralı olarak kabul edilen mutad işyerinin uzun bir süre için dahi olsa geçici olarak değişmesi, bağlama kuralının değişmesi sonucunu doğurmayacaktır. Diğer bir ifadeyle, işçinin işini geçici olarak başka bir ülkede yapması örneğin, montaj için yurtdışında görevlendirilmesi durumunda bu işyeri mutad işyeri sayılmayacaktır.
İşçinin işini mutad bir meskende ifa etmemesi durumunda mutad işyeri bağlantısı ağırlığını kaybedeceğinden uygun bir bağlanma noktası olmayacaktır. Bu gibi durumlarda mutad işyerinin neresi olduğu, hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususu, tarafları belirsizliklerden ve zorluklardan korumak amacıyla ayrıca düzenlenmiştir. MÖHUK m.27/f.3 uyarınca, işçinin işini belirli bir ülkede mutad olarak yapmayıp devamlı olarak birden fazla ülkede yapması halinde iş sözleşmesi, işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukuna tabidir. Esas işyeri ile kastedilen işverenin işyeri merkezinin bulunduğu ülkedir.
Tarafların aralarındaki iş sözleşmelerine uygulanacak hukuku belirledikleri takdirde uygulanacak olan ve sıkı ilişki esasından hareket edilerek kanunen belirlenmiş olan objektif bağlama kuralları aslen birer hukuki karine olmaktan ileri gidemezler. Ne mutad işyeri hukuku ne işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukuku her durumda uygulanması zorunlu bağlama kuralları değildirler. MÖHUK m.27/f.4 uyarınca, halin bütün şartlarına göre iş sözleşmesiyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde sözleşmeye ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri yerine bu hukuk uygulanabilir. Somut olayda sözleşmeyle daha sıkı ilişkili bir hukukun bulunması halinde hakimin bu hukuku uygulaması imkanı, zorunlu olmamak şartı ile vardır. Hangi durumlarda sıkı ilişkili bir hukukun varlığının söz konusu olacağı kanunda belirtilmemiştir.
MÖHUK m.27, doktrinin mülga kanunun 24. maddesinin iş sözleşmelerindeki yetersizliğine ilişkin yaptığı eleştirileri karşılayan ve bu konudaki Yargıtay kararları ile uyumlu bir düzenlemedir. Milletlerarası özel hukuk ilişkileri açısından duyulan ihtiyaçlar ve Avrupa’daki gelişmelerle uyumlu olarak iş sözleşmelerine uygulanacak olan hukuku düzenleyen bir kurala MÖHUK’ta ayrıca yer verilmesi ile mülga kanundaki belirsizlikler ortadan kaldırılmıştır. İş akdi statüsü (İş akdine uygulanacak hukuk), iş sözleşmesinin doğumuna, bir süreye bağlı olup olmamasına, içeriğine, tarafların hak ve borçlarına, ifa edilmesine ve sona erdirilmesine ilişkin konulara hakim olacaktır. İş sözleşmelerine uygulanacak hukuk konusunda tarafların hukuk seçimine sözleşme serbestisi ilkesi gereği ilk sırada izin verilmiştir. Taraflar açık veya zımni iradeleri ile iş akdi statüsünü tespit etmişler ise, kural olarak sözleşme taraflarının tespit etmiş oldukları bu iş akdi statüsü sözleşmeye uygulanacaktır. Ancak subjektif iş akdi statüsünün sözleşmeye uygulanabilmesi, işçiyi koruyucu hükümler bakımından objektif iş akdi statüsünden daha az bir koruma ihtiva etmemesi şartına bağlıdır. Objektif bağlama kuralı uyarınca geçerli olan emredici hükümler işçiye asgari bir koruma sağlamaktadır. Objektif bağlama kuralı olarak işçinin işini mutad olarak yaptığı işyeri hukuku esas alınmıştır (m.27/f.2). İşçinin işini belirli bir ülke yerine devamlı olarak birden fazla ülkede yapması durumunda ise işverenin esas işyerinin bulunduğu ülke hukukunun uygulama alanı bulacağı (m.27/f.3) belirtilmiştir. Objektif bağlama kuralı olan mutad işyeri ve işverenin esas işyeri hukukunun somut olay adaletini karşılamaması halinde uygulanmak üzere sıkı ilişkili hukuk diye isimlendirilen bir istisna kuralına yer verilmiştir (m.27/f.4). Hakime tanınan bu istisna kuralı ile kimi zaman somut olayda objektif bağlama kuralı ile sağlanamayan devletler özel hukuku hakkaniyeti sağlanmış olacaktır. Milletlerarası özel hukukta kabul edilmiş olan prensiplere uygun olarak, sıkı ilişkili yer hukukuna bağlamanın, aşamalı olarak – objektif bağlama kurallarından sonra – değil, ayrı ve özel bir bağlama kuralı olarak yeniden düzenlenmesi olumlu olmuştur. Devletler özel hukuku alanında işçinin üç aşamalı olarak korunduğunu söylemek mümkündür. Öncelikle seçilen hukuk, işçiyi koruyan emredici hükümleriyle birlikte bir bütün olarak uygulanacaktır. MÖHUK m.27/f.1 uyarınca, yararlılık ilkesinin uygulanması ile zayıf durumda olan işçiyi koruma bakımından yeni bir imkan sağlanmaktadır. Objektif akit statüsü uyarınca uygulanması gereken ülke hukukunun somut olayda işçi açısından daha yüksek bir koruma normu taşıması durumunda bu hükümler seçilen hukukun önüne geçecektir. Bununla birlikte, yetkili yabancı hukukun uygulama alanını sınırlayan doğrudan uygulanan iş hukuku kurallarıdır. Doğrudan uygulanan kurallar, iş sözleşmesine uygulanacak hukukta yer alabileceği gibi, hakimin hukukunda (lex fori) ya da üçüncü bir devletin hukukunda da bulunabilirler. Sonuç alarak, yabancılık unsuru içeren bir iş sözleşmesinde kural, yetkili olan yabancı hukukun uygulanmasıdır. Ancak yetkili hukukun uygulanması, hakimin kamu düzenine açıkça aykırı sonuçlar doğuruyorsa onun uygulanmasından vazgeçilecektir. Kamu düzeni müdahalesinin istisnai nitelikte olduğu her zaman göz önünde tutulmalıdır. Hakim, kendi hukukunu uygulama kolaylığından yararlanmak için kamu düzenini bahane ederek yabancı hukukun uygulanmasına engel olmamalıdır. Husus hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Zeynep Derya TARMAN Yabancılık Unsuru Taşıyan İş Sözleşmelerine Uygulanacak Hukuk (AUHFD, C.59, S.3, 2010) adlı eserin incelenmesini tavsiye ederiz.