HAKSIZ REKABET SUÇU

Haksız rekabet durumunda, zarara uğrayan veya zarar görme tehlikesiyle karşı karşıya kalan kişilerin açabileceği davalara ilişkin hususlar TTK’nın 56. maddesinde belirtilmiştir. Bu davalardan bazıları tespit, men, haksız rekabetin yol açtığı maddi zararın giderilmesi ve tazminat davasıdır. Bu tür anlaşmazlıklarda görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.

Haksız Rekabet Halinde Açılabilecek Davalar

Tespit davası, haksız rekabetin varlığının tespiti için açılır ve haksız rekabet olup olmadığına dair bir karar verilir.

Men davası ise, haksız rekabetin devam etmesini önlemek veya tekrarlanmasını engellemek amacıyla açılır.

Haksız rekabetin sonucu olan maddi zararın giderilmesi davası, yanıltıcı ve incitici beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve haksız rekabetin etkili olduğu araçların ve malların imha edilmesi istenebilir. Ekonomik çıkarları zarar gören veya bu tür bir tehlike ile karşılaşabilecek müşteriler, yukarıda belirtilen davalara hak sahibi olarak katılabilirler, ancak araçların ve malların imhası talebinde bulunamazlar.

Tazminat davası ise, haksız rekabet sonucunda ortaya çıkan zararın tazmini için açılır. Zararın miktarının ispatı davacıya aittir ve hukuka aykırı eylemin varlığı, failin kusurlu olması, zarar veya zarar tehlikesinin varlığı ve bu arasındaki illiyet bağı gibi Türk Borçlar Kanunu koşullarının karşılanması gereklidir. Mahkeme, davalının haksız rekabet sonucu nda elde ettiği menfaat karşılığında da tazminat hükmü verebilir.

Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini koruma yetkisine sahip diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüketicilerin ekonomik menfaatlerini savunan sivil toplum kuruluşları ve kamu niteliğindeki kurumlar da tazminat dışındaki yukarıda belirtilen davaları açabilirler.

Ayrıca, TTK’nın 61. maddesinde belirtilen ihtiyati tedbirlerle ilgili düzenlemeye göre, dava açma yetkisine sahip kişinin talebi üzerine, mahkeme, mevcut durumun korunması, haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun düzeltilmesi, haksız rekabetin önlenmesi, yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesi ve diğer tedbirler konusunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyati tedbirlerle ilgili hükümlerine uygun olarak karar verebilir.

Zamanaşımı:

Haksız rekabet davaları, hak sahibinin bu hakların oluştuğunu öğrendiği andan itibaren bir yıl içinde ve en fazla üç yıl içinde zamanaşımına uğrar. Ancak, haksız rekabet fiili aynı zamanda Türk Ceza Kanunu’na göre daha uzun zamanaşımı süresine tabi bir suçsa, bu süre hukuk davaları için de geçerlidir.

Ceza Sorumluluğu:

Türk Ticaret Kanunu’nun 62. maddesinde cezayı gerektiren fiiller belirtilmiştir. Buna göre:

a) Haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,   

b) Kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,

c) Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, işçilerinin veya çalışanlarının işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlemeye yönlendirenler,

d) İşçilerinin işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de önlemeyen veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler,

fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

Tüzel Kişilerin Cezai Sorumluluğu:

Türk Ticaret Kanunu’nun 63. maddesine göre, tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde bir haksız rekabet fiili işlenirse, cezayı gerektiren hallerde, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gereken organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanır. Tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenen haksız rekabet fiili hâlinde, tüzel kişiye özgü güvenlik tedbirlerine de karar verilebilir.

Hakaret içerikli bir yorum varsa, bir iftira söz konusu ise veya haksız şekilde rekabete sokacak şekilde başka marka veya işletmelerin tanınmışlığından faydalanarak ön plana çıkarıyor veya geri plana atıyor ise bunlar haksız rekabet kapsamında değerlendirilebilir.

İlgili suçu işlediği mahkeme hükmü ile kesinleşen kişiler TTK 55 62 DA Düzenlenen maddeler gereği 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası ile cezalandırılabilmektedir. 

Haksız rekabet suçu şikayete bağlı bir suçtur. Haksız rekabet suçu için şikayet süresi, suçun işlendiğinin ve failinin öğrenildiği tarihten başlamak üzere 6 aydır. Hak sahibi, 6 ay içinde şikayet hakkını kullanmazsa, aynı eylemle ilgili faili bir daha şikayet edemez.

Gerçeğe aykırı yapılan yorumlar, hakaret içerikli, kasti şekilde firmanın itibarına zarar verecek şekilde yapılan yorumlar sonucunda işletmeler ilgili yorumlar potansiyel müşteriler için bir ön yargıya sebep oluyor ve doğal olarak işletme maddi olarak zarara uğruyor. Tüm bu maddi zararların karşılanması için kötü niyetli şekilde yapılan gerçeğe aykırı yorumlar için hukuk davası ile tazminat talep edilebiliyor.

MADDE 55- (1) Aşağıda sayılan hâller haksız rekabet hâllerinin başlıcalarıdır:

1. Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,

TTK MADDE 62- a) 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

Müşterinin işletme hakkında kötü yorumlarda bulunması haksız rekabet suçunu oluşturabilir.Yalnızca olumsuz açıklama ya da beyanlar tek başına haksız rekabet teşkil etmez. Kötüleme içeren açıklama yalnızca yanlış veya yanıltıcı ya da gereksiz yere incitici ise haksız rekabet olarak nitelendirilebilir

Konuyla ilgili Yargıtay Kararları

Yargıtay 11. Hukuk dairesi

ESAS NO    : 2021/11-286

KARAR NO  : 2022/1697

“Kötüleme yoluyla haksız rekabette, doğrudan mağdura yönelik bir hareket yer almamakta, dürüstlük kurallarına aykırı davranılarak, mağdurun dışında yer alan kişilere, mağdurla ilgili yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici bilgiler verilerek bu kişilerin mağdur hakkında yanlış kanaat edinmeleri sağlanarak mağdur kötülenmektedir. Bu haksız rekabet türünde, konu mağdur veya onun ticari işletmesi ya da buna dâhil değerler, muhatap ise mağdurun müşterileridir. 6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1 maddesi anlamında kötülemeden bahsedilebilmesi için ortada sözlü, yazılı veya resimli şekilde bir açıklama (beyan) olmalıdır. Susma ise bu madde kapsamına girmemekle birlikte bilgilendirme yükümlülüğünün söz konusu olduğu yerde susmanın haksız rekabet sayılması ancak 6102 sayılı TTK’nin 54/2 maddesindeki genel ilke kapsamında mümkün olmaktadır.”

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 04.12.2019 tarihli, 2019/438 E. – 2019/7832 K. sayılı kararında

“…davalının facebook ortamında davacı ürününe ilişkin olarak “Activeklamp hakkında hiçbir bilimsel çalışma yoktur, bu ürünü kullanarak yapılan sünnetlerde ortaya çıkabilecek sorunlar size zarar verir.” şeklinde yazı yazdığı, söz konusu ibarenin kişisel görüş kapsamını aştığı, davacının söz konusu ürün nedeniyle şikayet edildiğine veya bu ürün dolayısıyla davacıya ceza ya da uyarı verildiğine dair herhangi bir verinin bulunmadığı, yasal, bilimsel ve maddi delilleri gösterilmeden davalının dava konusu ürünü kötüleyip potansiyel alıcıların alım tercihlerini değiştirecek şekilde açıklamalar yapmasının haksız rekabet oluşturduğu, manevi tazminat koşullarının da gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Facebook’ta yer alan beyanlarının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu eylemin önlenmesine, söz konusu ibarenin kaldırılmasına”

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.04.2021 tarihli, 2017/2623 E. – 2021/387 K. sayılı kararında: “Kötüleme yoluyla haksız rekabette, doğrudan mağdura yönelik bir hareket yer almamakta, dürüstlük kurallarına aykırı davranılarak, mağdurun dışında yer alan kişilere, mağdurla ilgili yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici bilgiler verilerek bu kişilerin mağdur hakkında yanlış kanaat edinmeleri sağlanarak mağdur kötülenmektedir. Bu haksız rekabet türünde, konu mağdur veya onun ticari işletmesi ya da buna dâhil değerler, muhatap ise mağdurun müşterileridir. 6762 sayılı TTK’nin 57/1-1 (6102 sayılı TTK’nin 55/(1)-a-1) maddesi anlamında kötülemeden bahsedilebilmesi için ortada sözlü, yazılı veya resimli şekilde bir açıklama (beyan) olmalıdır.”

Bu Yazıyı Arkadaşlarınızla Paylaşın

Bu Sayfaya Yorum Yapabilirsiniz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Mesaj Gönder
Sorunuz mu var?
Scan the code
Merhaba👋
Size nasıl yardımcı olabiliriz?