İletişime Geçin
Merger&Acquisition (M&A) yani Birleşme ve Devralmalar, günümüz iş dünyasında oldukça yaygınlaşan bir işlem türü haline gelmiştir.. Birleşme (Merger) kavramından iki veya daha fazla şirketin gerek ekonomik gerekse hukuki anlamda bütünleşip yeni bir şirket bünyesinde toplanmaları, devralma (aAquisition) kavramından ise mevcut bir şirketin başka bir şirket bünyesine katılması anlamları çıkarılır.
Birleşme ve devralma sürecinde potansiyel risklerin önlenmesini amaçlayan Due Diligence, şirketin vergi, hukuk, finans, insan kaynakları gibi birçok alan bakımından durumunu açıkça ortaya koymak amacıyla yapılan kapsamlı inceleme olarak tanımlanabilir. İlgili kavramın doktrindeki tanımı, hukuki işlemler esnasında sorumlulukların ortaya çıkarılmasını sağlanmasına yönelik gerekli özenin gösterilmesidir. Pratikte ise Due Diligence, birleşme ve devralma işlemlerinde ayrıntılı incelemeler yapılması, şirketin büyüme stratejilerinin irdelenmesiyle beraber ne gibi faydalar sağlanabileceğinin tartılması amacını taşıyan bir işlemdir.
Due diligence kavramı pek çok çeşitte ele alınabilecektir. Bu bağlamda, due diligence işlemleri konusuna göre hukuki due diligence, finansal due diligence, teknik due diligence, vergisel, kültürel, insan kaynakları, çevresel ve ticari due diligence şeklinde çeşitlendirilebilir. Örneğin, finansal due diligence hedef şirketin performansını ve finansal durumunu analiz edecek işlemleri içerecekken, hukuki due diligence şirket faaliyetlerinin hukuki yönünü ele alarak bu kapsamda bir inceleme sağlayacaktır. Birleşme ve devralmalarda yüksek risk ihtimalleri barındıran işlemlerin sağlıklı bir şekilde yürütülmesini sağlamak adına Due Diligence işlemlerinin pürüzsüz biçimde ilerlemesi önem arz etmektedir.